DOOM 3

2004'te Far Cry ve Half-Life 2 ile birlikte bu oyun, oyuncuları yeni nesil nişancılarla tanıştırdı. Doom 3, Mars'taki araştırma tesisine atanan bir denizcinin hikayesini anlatıyor. Tesisteki olağan gün, sabotaj nedeniyle çok kötü gidiyor ve tüm cehennem kelimenin tam anlamıyla dağıldı. Oyun, o zamanlar birinci sınıf oyun motoru olan idTech 4 motorunu kullanıyor. Serideki önceki oyunların aksine, bu klasik FPS'den ziyade korkuya yöneliyor. Cephane ve zırh plakaları aramak için sık sık koşturacağınız için bir hayatta kalma unsuru bile var. Ancak oyundaki en akılda kalıcı şey bir el feneri. Mesele şu ki, sadece bir parça ile çalışabilirsiniz. Varsayılan olarak bir el feneriniz ve kurtardığınız diğer silahlarınız var. Ya karanlık köşelere ışık atabilir ya da karanlıkta çekim yapabilirsiniz. Bu aynı zamanda oldukça zahmetli ve heyecan verici. Özellikle de el feneriniz karşınıza çıkan öfke kaynaklı bir şeytanın siluetini bulduğunda. El fenerinin kendisiyle yenebilirsin ama minimum hasar veriyor. Tesisin içinde ve dışında burada olup bitenlerin hikayesini anlatan eğlenceli ses kayıtlarına sahip çok sayıda harita var. Elbette, zırh, cephane, silah vb. İçin hile kodları vardır. Ancak, id Yazılım geliştiricileri tarafından yazılan her bir silah parçasını prosedürel olarak elde etmek daha heyecan verici. Bir silah ve el fenerini aynı anda kullanabileceğiniz BFG sürümü adı verilen bir yeniden sürüm var. Ancak gerginliği ve eğlenceli kısmı azaltır, bu nedenle orijinal Doom 3'ü satın almanız şiddetle tavsiye edilir.