Konuyla başlayalım. Hikaye ana kahramanın gördüğü kabusla başlıyor. Rüyasında Anna adlı kız kardeşinin başının belada olduğunu görüyor. Bu inanılmazdı. Bir sürü küçük adacıklar kocaman kıtanın yanında yerden yükseklikte duruyorlardı. Kız kardeşini kıtada kaçıp birinden saklandığını gördü. Arkasında ise kırmızı gökyüzlü arka planında kuleli çirkin binalar vardı. Birden siyah giysili adam ortaya çıkmış. Görünüşü tehditkardı. Onu takip etmeye başlamış. O an Anna uçan adanın kenarına yaklaşmış. Köprü kesilmiş olduğundan dolayı kaçacak yeri kalmamış. Uyuyan kardeş de aniden uyanmış. Ne olduğunu anlamadan kız kardeşine telefon açıyor. Ama ulaşamıyor. Artık yapacak bir şey kalmadan Anna’nın yaşadığı eski aile evini ziyaret etme kalmış. Ev itici görünüyordu. Evde kimsenin olmadığından emin olarak kahraman size de içeri girmenizi teklif ediyor. Family Tales oyunun oynaması sizin saklı nesne sahneleri aramanızı, gizemleri açığa vurmanızı, bulmacaları çözmenizi ve maceralara katılmanızı istiyor. Saklı Nesne sahneleri ve Bulmacalar bölümleri geniş bir şekilde sunulmuşlar. Bazı Saklı Nesne sahneleri standart nesnelerle beraber rağbet nesneleri aramanızı isterler. Bulmacalar oldukça zor ve eğlendiricidirler. Zorumuza giden bir şey var o da bulmacaların çözümünü anlatan tamamen aptalca hazrılanmış talimatlardır. Gerçeği söylemeye gerekirse, bunlar daha ayrıntılı olmaları lazım. Macera bölümü değişik haretleri yapmanızı ister. Onları kuşkusuz başarabileceksiniz. Seyir rehberine güvenmemeniz lazım - harita yok. Ama aslında ihtiyacınız da olmayacak. Alanları tamamladığınızda zaten onlara geçebilmeniz imkansız olacaktır. Basit, Uzman ve Pro adlı zorluk modların arasında seçim yapabileceksiniz. İpucu düğmesinin yenilenme hızı seçilen moda bağlıdır. Aslında ipucu düşünebildiğiniz kadar kullanışlı değildir: sadece yönlendiriyor. Kendinizi çıkmaz sokakta bulursanız, yardımcı olamaz.

Artık görsel ile işitsele geçme zamanı gelmiş. Maalesef grafikler (en azından kesik sahneler) zayıftırlar. Hatta antika olarak karakterize edilebilirler. Bu da Saklı Nesne sahnelere denmez - burdaki grafikler kabul edilebilir; renkler de dolgundurlar. İşitsel yönden ise gerçek bir hayal kırıklığı yaşanıyor. Hiç seslendirme ya da ses efektler yok. Yüksek kaliteli olarak sunulmuş olan bir oyun için böyle bir şey kabul edilemez. Tabii ki Family Tales bu tür oyun olmak istemezse, bu da farklı bir mevzu.

Sonuç olarak, Family Tales: The Sisters sadece en büyük Saklı Nesne hayranlarına tavsiye edilebilir. Maalesef, bu oyun aynı tarz daha gelişmiş diğer oyunlarla kıyaslanamaz. Buna rağmen, bu oyunun en büyük avantajı hikayesidir. En azından hikaye gündelik oyun hayranların ilgilerini çekebilir. Seçim sizindir.